Mazur Ve Musahhar Ne Demek ?

Mazhar

Global Mod
Global Mod
\Mazur ve Musahhar: İslam Hukukunda Engellilik ve Zihinsel Durumun Rolü\

Mazur ve musahhar, İslam hukuku ve kelamında belirli bir engellilik durumu veya zihinsel bozukluk durumunda olan kişilere ilişkin kullanılan terimlerdir. Bu terimler, özellikle İslam toplumlarında dini vecibelerin yerine getirilmesi, akıl yürütme, karar alma süreçleri gibi meselelerde önemli bir rol oynamaktadır.

\Mazur Ne Demektir?\

Mazur kelimesi, Arapça kökenli olup, genel anlamda “izin verilen” veya “mazereti bulunan” anlamına gelir. İslam hukukunda ise mazur, belirli bir engeli veya mazereti olan, bu nedenle bazı dini sorumluluklardan muaf tutulmuş kişi anlamında kullanılır. Bu engel, fiziksel, zihinsel veya geçici bir durum olabilir. Örneğin, engelli bir kişi, hastalık veya başka bir fiziksel engel nedeniyle bazı ibadetleri yerine getiremeyebilir ve bu kişi mazur sayılabilir.

Mazur terimi, genellikle ibadetleri yerine getiremeyen kişiler için kullanılır. Örneğin, bir kişi ciddi bir hastalık nedeniyle oruç tutamayacak durumdaysa, bu kişi mazur kabul edilir. Aynı şekilde, fiziksel engeli bulunan veya belirli bir akıl hastalığına sahip biri, namaz gibi ibadetleri yerine getiremiyorsa mazur sayılabilir. Mazur, sadece fiziksel durumlar için değil, psikolojik engeller için de geçerli bir terim olabilir.

\Musahhar Ne Demektir?\

Musahhar kelimesi, daha özel bir terim olup, Arapçadan türetilmiştir ve "zor durumda olan" veya "zihinsel olarak engellenmiş" anlamına gelir. İslam fıkhında, musahhar terimi özellikle zihinsel engelli kişiler için kullanılır. Musahhar olan bireyler, düşünme, karar verme ve dini yükümlülükleri yerine getirme konusunda zorluk çekerler.

Musahhar terimi, daha çok zihinsel engelleri bulunan, akıl yürütme kapasitesi sınırlı olan kişiler için kullanılır. Bu tür bir kişi, dini sorumluluklarını yerine getirememesi durumunda musahhar sayılabilir. İslam hukukunda, musahhar bir kişi, dini ibadetlerden muaf tutulur, çünkü bu kişilerin akıl sağlığı tam olarak yerinde değildir. Bu durum, özellikle zekâ geriliği, ağır psikolojik rahatsızlıklar ve benzeri durumlar için geçerlidir.

\Mazur ve Musahhar Arasındaki Farklar\

Mazur ve musahhar arasındaki farklar, temelde engel türüne ve kişinin engelinin ne şekilde dini vecibeleri yerine getirmesine etki ettiğine dayanır. Mazur, genellikle fiziksel engeller ve geçici durumlar için kullanılırken, musahhar terimi zihinsel engeller için kullanılmaktadır.

1. **Fiziksel ve Zihinsel Engel Farkı**: Mazur, fiziksel hastalıklar, engeller veya geçici durumlar nedeniyle dini yükümlülükleri yerine getiremeyen kişiler için kullanılırken, musahhar, zihinsel bozukluklar ve akıl sağlığı sorunları yaşayan kişiler için kullanılır.

2. **Geçicilik ve Süreklilik**: Mazur, genellikle geçici durumları ifade eder; bir kişi hastalanıp iyileştikten sonra mazur sayılma durumu sona erer. Ancak musahhar, daha kalıcı bir durumdur; kişinin zihinsel kapasitesindeki engeller sürekli olabilir.

3. **Dini Sorumluluklardan Muafiyet**: Hem mazur hem de musahhar kişiler, dini sorumluluklardan muaf tutulurlar, ancak muafiyet sebepleri farklıdır. Mazur kişiler, fiziksel engeller nedeniyle ibadetlerini yerine getiremezken, musahhar kişiler zihinsel engeller nedeniyle dini vecibeleri yerine getiremeyebilirler.

\Mazur Olmanın İslam Hukukundaki Yeri\

Mazur olma durumu, İslam hukukunda oldukça önemli bir yer tutar. Bir kişi, fiziksel bir engeli nedeniyle oruç tutamıyorsa ya da namaz kılmaya gücü yetmiyorsa, bu kişi İslam toplumunda mazur kabul edilir ve yerine getiremediği ibadetler için herhangi bir cezaya tabi tutulmaz. Oruç tutamayan bir mazur, orucunu tutmadığı günler için fidye verebilir. Aynı şekilde, namaz kılmayan bir kişi de aynı şekilde dini vecibelerini yerine getiremeyebilir.

Mazur olma durumu, İslam toplumunda merhamet ve anlayışla karşılanır. Bu, toplumun kişilere karşı hoşgörülü yaklaşmasını sağlar. Mazur kişiler, diğer bireyler gibi dini yükümlülükleri yerine getirmeye çalışsalar da, fiziksel engeller nedeniyle bu mümkün olmayabilir. İslam hukuku, bu kişilere karşı adaletli ve anlayışlı bir yaklaşım sergiler.

\Musahhar Olmanın İslam Hukukundaki Yeri\

Musahhar olma durumu, daha spesifik olarak zihinsel engelleri olan kişiler için geçerlidir. Zihinsel engellilik, kişinin akıl sağlığının yeterli derecede işlevsel olmadığı bir durumdur ve İslam hukukunda bu kişilerin dini yükümlülükleri yerine getirmeleri beklenmez. Musahhar kişiler, akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler olarak kabul edilir ve bu kişiler ibadetlerde serbesttir.

Zihinsel engeli olan kişilerin, dini yükümlülükleri yerine getirememesi, İslam toplumunda onlara karşı hoşgörüyle karşılanır. İslam'da, insanların akıl sağlığı yerinde olmayan bireylerden sorumlu tutulmamaları gerektiği vurgulanır. Bu kişilere yardım ve destek verilmesi gerektiği öğretilir. Dolayısıyla musahhar bir kişi, namaz kılmadığı veya oruç tutmadığı için cezalandırılmamalıdır.

\Mazur ve Musahhar Kavramlarının Günümüzdeki Önemi\

Günümüzde, mazur ve musahhar terimleri sadece dini bir boyutta kalmayıp, sosyal ve psikolojik bir anlam kazanmış durumdadır. Engelli bireylerin toplumdaki hakları ve dini sorumlulukları da artık farklı bir perspektiften ele alınmaktadır. Modern toplumlarda engelli bireyler, sadece dini sorumluluklar açısından değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve hukuki bakımdan da belirli haklara sahiptirler.

İslam'da mazur ve musahhar kavramları, engelli bireylerin dinî yaşamlarını da kapsayan bir anlayışı yansıtır. Bu anlayış, toplumların engellilere yönelik bakış açılarını şekillendirirken, onların dini ve toplumsal hayatta daha rahat bir şekilde yer alabilmelerini sağlar. Ayrıca, engelli bireylerin dini vecibeleri yerine getirmemesi, onların toplumdan dışlanmalarına değil, aksine toplumun onlara daha fazla sahip çıkmasına neden olmalıdır.

\Sonuç\

Mazur ve musahhar terimleri, İslam hukukunda önemli bir yer tutar ve bu terimler engelli bireylerin dini sorumluluklarını yerine getirme durumlarını belirler. Mazur, genellikle fiziksel engeller nedeniyle dini vecibeleri yerine getiremeyen kişileri tanımlar. Musahhar ise zihinsel engelleri bulunan ve akıl sağlığı yerinde olmayan kişileri ifade eder. Her iki kavram da, İslam'da engelli bireyler için anlayış, hoşgörü ve merhamet temelinde şekillenen bir yaklaşımı simgeler. Bu anlayış, yalnızca dini vecibelerle sınırlı kalmayıp, engelli bireylerin toplumdaki diğer haklarının korunmasına yönelik bir duruş sergiler.